Ankaralılığın verdiği kontrolcülük hastalığından muzdaripim. “Hayıf” göbek adımdır. Benim için hayatta hep “Aslında daha iyi olan” diğer seçim vardır. Keşkeler pampam, Murphy ise tanrımdır. Secret’tan, kuantum fiziğinden, reiki, meditasyondan anlamam. Yoga yaparken düşündüğüm tek şey çıkışta ne yesem acaba olur. Zaten ben akşam ne yiyeceğimi sabah kahvaltısında düşünmeye başlarım. Küçük çanta taşıyamam, yoksa yedek çorabı, şemsiyeyi nasıl sığdırırım içine.
Ama içimde özgür olmaya çalışan bir yan da vardır. Eğer bir şeyi gerçekten çok istiyorsam mantık aramam, hatta mantıksız olanı düşünür onu seçerim. Mantıksızlığımın bile bir mantığı vardır aslında. Yeter ki ne istediğimi bileyim. Bu seyahat bu yüzden “soul free project”. Bu ruhun boşvermeye, rahatlamaya, kendini bırakmaya ihtiyacı var. Bu bir kafa değişim projesi. Kalan şehirliler kendilerini alkole, maddeye bağlayarak rahatlamaya çalışsın; ben gezerek, sorgulayarak, tanıyarak, sürünerek, ders alarak, boşvererek bulacağım kendimi. Kısaca “Ben kimim?” sorusunun cevabı 4 ay boyunca burada cevaplanmaya çalışılınıyor olacak. Bunu bulmak için çok uzağa gitmeye gerek yok ama bir değişim diğerlerini de beraberinde getirir inancı neylersin.
Üzgünüm tipik bir seyahat blogu gibi neleri yapıp neleri yapmamanız gerektiğini söyleyen bir içerik sunuyor olamayacağım. Okudukça ne yapmamanız gerekeni görebilirsiniz zira bu seyahati Murphy ile baş başa yapıyor olacağız. Bilhassa rota Güney Amerika ki tanık olduğum en özgür kafalarla özgürlüğü öğrenebileyim. Kapitalizme tamamen teslim olmamış bu dünya harikası kültürlerde farklı bir dünya göreyim.
Daha önceki gezilerimin de bulunduğu ex-blogum: magalternatif.blogspot.com